3 entry daha
  • gecenin 4'ünde evin bulunduğu sokağa girdiğimde arabanın farlarının aydınlattığı yol kenarında arkalı önlü yürüyen çok yaşlı bir çift gördüm. arkadan bakıldığında bile çok yaşlı oldukları anlaşılıyordu. yaşlılığın verdiği kamburluk ile sırtı eğik duran ve arkadan yürüyen amca önce bir ayağını öne atıyor, sonra arkadaki ayağını öndeki ayağının hizasına kadar ancak getirebiliyordu. yani arkadaki ayağı öndeki ayağını geçecek şekilde uzun bir adım bile atamıyordu. teyze de amcaya yolu gösterir gibi ona eşlik ederek yavaş yürüyordu. kaplumbağadan biraz daha hallice bir hızla ilerliyorlardı.

    ocak ayında gecenin 4 olması nedeniyle dışarıda hava buz gibiydi. bomboş caddede, ses çıkmayan şehirde, gecenin köründe iki tane yaşlı insanın soğukta yürümesi tuhaf bir duygu yarattı. önce yardım teklif etsem benden korkarlar mı diye düşündüm ve arabayı park etmeye karar verdim ki o sırada "siktir et, sor" dedim ve arabadan çıkıp yanlarına gittim. zaten fazla uzaklaşmamışlardı.

    amca, teyze nereye gidiyorsunuz gecenin bu saatinde yürüyerek? diye sordum. hastaneden dönüyoruz diye yanıt verdiler. eviniz uzak mı, nereye gidiyorsunuz dedim. yok uzak değil dediler. gelin bırakayım dedim. yok sağol evladım dediler. ya teyze gelin bırakayım, yapışmaz elime iki dakika, bu soğukta yürümeyin dedim. yok sağol oğlum dediler.

    en yakın hastane 1 km kadar uzaklıktaydı. hızlarını göz önünde bulundurursam muhtemelen 1 saattir yürüyorlardı. giyimlerinden taksi tutacak kadar paraları olmadığı da anlaşılıyordu. zaten paraları olsa neden yürüsünler.

    ama ben daha fazla ısrar edemedim. iyi geceler dedim ve yanlarından ayrıldım.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap